Doksanüç harbinde, bir kış gününde
Yollara düştüler, Sarıkamış’ta
Tabur tabur dizildiler cephede 
Sel gibi coştular Sarıkamış’ta

Doksan bin kahraman çantası boştu
Çarığı yırtılmış, çorabı yaştı
Gavur dağlarının önü yokuştu
Bu işe şaştılar Sarıkamış’ta

Zemherinin fırtınası basmıştı
Kar yağıyor, tipi yaman esmişti
Göz gözü görmüyor, sular donmuştu
Yan yana durdular Sarıkamış’ta

Kimi Edirneli, Samsunlu, Vanlı
Ondokuz yaşında gür delikanlı
Hepsi de onurlu, şerefli, şanlı
Cennete koştular Sarıkamış’ta

Hava acımasız, vakit çok dardı
Yollar kapanmıştı her taraf kardı
Vatan için ölmek kaderde vardı
Hep şehit düştüler Sarıkamış’ta

Bu nasıl kaderdi, bu nasıl zardı
Kimisi evliydi kimi bekardı
Kiminin bekleyen nazlısı vardı
Yandı tutuştular Sarıkamış’ta