Çaldım kapıları dost diye girdim

Dikenler içinden gonca gül derdim

Sevgiyi sunarak murada erdim

Gönüller tahtında sultanım işte

Daha ne olayım insanım işte

Günahkârlar durmaz günah tartarmış

Güzellikler paylaştıkça artarmış

Kendini unutup yaralar sarmış

Cananla can bulan bir canım işte

Daha ne olayım insanım işte

Vefasızlık çöllerinde üşüyen

En karanlık gecelerde ışıyan

Uzak diyarlardan dostluk taşıyan

Sevgiler yüklenmiş kervanım işte

Daha ne olayım insanım işte

Ömür boyu garipleri kayırdım

Param azdı dostluğumla doyurdum

Acıları ben kendime ayırdım

Dertlinin derdine dermanım işte

Daha ne olayım insanım işte

Yarınlardan umudunu kesmeyen

Zalimlerin karşısında susmayan

Teslim olup beyaz bayrak asmayan

Artık yeter diyen isyanım işte

Daha ne olayım insanım işte

Müzikte notayım resimde rengim

İnsanlık kurtulur artarsa dengim

Asla bitmeyecek yalanla cengim

Gerçeğin uğrunda kurbanım işte

Daha ne olayım insanım işte

İhanetin kapısından geçmedim

Namertin elinden bade içmedim

Zorda kaldım kötülüğü seçmedim

İyiye güzele hayranım işte

Daha ne olayım insanım işte

Gece gündüz ben kendimle savaştım

Sığmadım içime ben beni aştım

Gönlümdeki sahralarda dolaştım

Sinesi yaralı ceylanım işte

Daha ne olayım insanım işte

Susturulmuş gariplerin diliyim

Kılıç değil kalem tutan eliyim

İSYANÎ’yim sanmayın ki deliyim

Hayat denizinde korsanım işte

Daha ne olayım insanım işte

SALİH ALTUN-ÇÜNKÜ SEN YOKTUN-S:158 ~